Canın içinden ruhlar değil de, ruhların içinden canlar çekilip alınmış gibi. Herkeste biraz sahtelik, her göz de biraz tükenmişlik. Çöle dönmüş insanların içleri,ekilmez,dikilmez ,bir adım mesafe olsa bile geçilmez olmuş…
Oysa ruhumuzda çiçekler açtırmak için bir bardak su, içimizin çölünü Gülşen’e çevirmek için dilimizden dökülen duygulu sözcükler yeterli değil mi? O dildir ki ,herkesin bahçesinde çeşnili çiçeklerin olduğu bir bahçe. Herkesin bahçesinde, kendine münhasır bir çiçek. Onun toprağında yetişen, diğerinin toprağında yetişmiyor .Ama her birinin, kendine özgü güzelliği olan ,çeşit çeşit bahçenin hoş sedaları…
Edebiyatta tam böyle işte. Duyguların toprağına ekilmiş kelimelerin, tohum edasıyla saçılmış ,kişilerin ruhundan süzülerek ,salına salına toprağın içinden baş gösterip, rengarenk çiçekler açması gibi. Edebiyat süstür bana göre.Duygusal zeka olmadan kelimeleri süsleyemezsiniz .Edebiyat kültürdür, edebiyat tarihtir, edebiyat sanattır .Ondandır ki akım akım gelişmiş, akım akım değişmiştir edebiyat. Her dönemi ,her çağı büyük bir çabayla ışıklandırmış, renklendirdiği yoldan izler bırakmıştır tarih boyunca. İnsanların duygusunu,düşüncesini,dinini,siyasi düşüncesini ve hatta psikolojisini sayfa sayfa ,şiirlerde, romanlarda, denemelerde, destanlarda, sahnelerde ruhumuza zerafetle sunmuştur edebiyat.Dünyanın tüm ince tınılarını ,ahenkle önümüze sere serpe döker.
Hani derler ya “edebiyat yapma ”diye, keşke becerebilse de herkes yapsa diyorum ben. Yap kardeşim boş yapacağına ,tek edebiyat yap. Edebiyat yapmak büyük bir sanattır, yapabiliyorsan hiç durma yap! Edebiyat yapabilen insan ,detaycı, zarif ruhlu, ince düşüncelidir. Sahte değildir, ruha dokunur, ruhuna dokundurur. İçinin en ücra yerlerinden çıkan duygu ve düşüncelerini, özgürce cesurca vurur edebiyatçı. Günümüzde robotlaşan insanları gördükçe ,kelimelerin gücünün azaldığını hissediyorum ve hala hissedebildiğimi düşündükçe de seviniyorum….
Bize his lazım azizim, mutluluğu, sevgiyi anlayabilen acıya bile kayıtsız kalamayan, edebi hisleri olanlar lazım. Edebiyat hissetmektir çünkü, hislerini ince ince ,itinayla dillendirip, yeri gelip tırtıla kanat yapıp süzüle süzüle uçurmaktır.
Edebi duygusu ,duygusal zekası yüksek insanlarla karşılaşmak dileğiyle…
Misafir Yazar Zuhal Terlikli’nin kaleminden